h Dolar 35,2068 % 0.3
h Euro 36,7672 % 0.3
h Sterlin 44,3202 % 0.7
h Altın (Gr) 2.968,33 %1,32
h BIST100 9.724,50 %-0,42
a

300 yıldır un öğüten su değirmeni tarih önünde duruyor

Sakarya'nın Hendek ilçesinde 300 yıllık tarihi su değirmeni, geleneksel yöntemlerle tahıl ürünlerini öğüterek vatandaşların ihtiyaçlarını karşılıyor. Dere yatağından akan su kullanılarak çalışan değirmen, doğal un elde edilmesini sağlıyor. Tarihi ve işlevsel değeriyle dikkat çeken değirmen, talepleri yetiştirmekte zorlanıyor. Değirmenin işletmecisi Yılmaz Duyar, değirmeni babasından devraldıklarını ve gelecek nesillere aktaracaklarını ifade etti. Değirmenin müşterileri, unlarını öğüttükten sonra kendilerine teslim ediyor.

Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan 300 yıllık tarihi su değirmeni, tarihe tanıklık etmenin yanı sıra mahalle sakinlerinin buğday ve mısır gibi ürünleri öğüterek un ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.

Bayraktepe Mahallesi’nde yer alan bu antik su değirmeni, geçmişin büyük un fabrikalarının temelini atarak, tahıl ürünlerini doğal un haline getirmek için aynı yöntemlerle çalışmaya devam ediyor. Gelişen teknolojiye meydan okuyan bu değirmen, hala dere yatağından akan su ile çalışıyor. Eski görünümü modernize edilen bu değirmen, taleplere yetişmekte zorlanıyor. Yılmaz Duyar adındaki 77 yaşındaki bir değirmenci, değirmenin büyükbabasından kalma olduğunu ifade ederek, ailenin bu işi 100 yıldan fazladır sürdürdüğünü belirtti. Duyar, “Bu mermer değirmenin yaklaşık 300 yıllık bir geçmişi var. İnsanlar talep çok fazla olduğu için geceli gündüzlü çalışıyoruz, ancak taleplere yetişemiyoruz. Bu su değirmeninin dönüş hızı yavaş olduğu için unu yakmıyor ve kaliteli un elde etmemizi sağlıyor. Ancak elektrikli değirmenler yüksek hızda döndüğü için unu yakma riski vardır ve böylece ekmeğin kalitesi düşebilir. Babamdan bu değirmeni devraldık, ve ben vefat ettiğim zaman çocuklarım ve yeğenlerim burada çalışmaya devam edecek.” dedi.

Yardımcı olduğunu belirten 45 yaşındaki Veysel Duyar, “Biz burada insanların ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Mısır, buğday, çavdar gibi her türlü ürünü öğütüyoruz. Müşteriler, çuvallarını bırakıp iletişim bilgilerini bizimle paylaşıyor ve biz unu öğüttükten sonra kendilerini arayarak teslim ediyoruz. Bize dedemden kalan bu iş güzel ve keyifli bir iş, ancak zahmeti de var.” dedi.

Mısırını öğütmek için bu değirmene gelip getirdiğini belirten Zafer Beşoluk, “Buradaki değirmende mısırımızı öğütüyoruz. Bu tarihi değirmeni ve buranın eski halini biliyorum. Bir zamanlar restore edilerek güzelleştirildi. Bu değirmenin bu hale gelmesi bizi mutlu ediyor. Ben buraya 10 yıldan fazladır mısırımızı öğütmek için geliyorum.” şeklinde konuştu.

Umut Ödülleri Sahiplerini Buldu: İşte Kazananlar!

Sıradaki haber:

Umut Ödülleri Sahiplerini Buldu: İşte Kazananlar!