Video Galeri
Son yıllarda Türkiye’de tartışmalar artıyor çünkü diziler ve filmler toplum yapısına ve dini değerlere zarar verdiği düşünülüyor. Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Sait Yıldırım, birçok dizide din, dindarlık ve İslam dini konularının bilinçli bir şekilde ötekileştirici bir mesajla ele alındığını belirtiyor. Yıldırım, dizi karakterlerinin fiziksel özelliklerinin bile bunlara göre seçildiğine dikkat çekerek, din ve inancın yanlış bir şekilde sunulduğu ve istismar edildiği hakkında ciddi unsurların ortaya çıktığını söylüyor. Özellikle dizi ve filmlerde dindar kişilerin düzenbaz veya yalancı olarak gösterildiğini ve toplum tarafından sevilmeyen birçok özelliğinin olduğunu görüyoruz. Bu durumda din ve bilim arasında bir çatışma yaratılıyor ve inançlı insanlar başarısız olarak gösterilirken dine karşı olanlar daha karizmatik ve başarılı bir şekilde sunuluyor. Bu da yeni nesillerde dine karşı ön yargı oluşmasına neden oluyor. Din bir motivasyon aracıdır, ancak bazen insanlar dini durumlarda sorgulamaktansa bazı alternatiflere inanmaya yönlendiriliyor. Bu, fal bakıcılığı, medyumculuk gibi aldatmacalarla insanların hayatlarını etkileyebilecek bir noktaya kadar geliyor. Toplumda din ve toplumsal özellikler bahane edilerek kız çocukları baskı altına alınıyor. Bir çocuk okula giderken diğerinin namaz kılması gibi durumlar ise hastalıklı bir durummuş gibi gösteriliyor ve aileler ve çocuklar travmatik deneyimler yaşıyor. Bunun yerine, çocukların sosyal medyaya girişlerinde yaşadıkları zararları ele almak ve bununla mücadele etmek gerekiyor.
Yalova’da Mesleki Teknik Eğitim Çalıştayı Yoğun İlgiyle Gerçekleştirildi