Türkiye, rüzgar enerjisinde tercih edilen bir ülke haline geliyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Enerji uzmanı Murat Dilek, Türkiye’deki enerji üretiminin bazı günlerde yaklaşık yüzde 28’inin rüzgar enerjisinden sağlandığını söyledi. Dilek, “Türkiye’de rüzgar enerjisi başarısında sanayinin büyük bir payı var. Türkiye, rüzgar enerjisinde kullanılan kule, kanat, dişli gibi birçok bileşeni üretiyor. Artık Türkiye, rüzgar enerjisinde tercih edilen bir ülke konumunda” dedi.

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından yayımlanan 2023 Aralık ayı güç raporuna göre, Türkiye’nin toplam kurulu gücü 13 bin 57 santral ve 106 bin 344 megavat oldu. Rüzgar enerjisi santrallerinin toplam kurulu gücü 11 bin 697 megavat olarak kaydedilirken, güneş enerjisi santrallerinin kurulu gücü ise 11 bin 292 megavat olarak belirlendi. Enerji uzmanı Murat Dilek, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarındaki ilerlemesini değerlendirerek, “Türkiye, yerin altındaki jeolojik formasyonu ve üstündeki doğal kaynakları etkin bir şekilde kullanabilen bir ülke. Avrupa’da son 3 yılda kurulan santrallerin yüzde 80’i yenilenebilir enerjiden ve rüzgar enerjisinden oluşuyor. Bir enerji yatırımında dikkate alınması gereken önemli noktalar ucuzluk, güvenilirlik ve çevre dostu olmasıdır. Rüzgar enerjisi, tüm bu özelliklerin birleştiği bir kaynaktır” dedi.

Dilek, rüzgar enerjisi santralleri tarafından üretilen elektriğin toplamda 12 bin megavatı aştığını belirterek, “Bu, yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından 4 bin 65 rüzgar türbininden oluşan yaklaşık 280 santral aracılığıyla elde edilmektedir. Türkiye’nin Ege, İç Anadolu ve Marmara bölgelerinde kurulan rüzgar enerjisi santralleri sayesinde şu anda üretilen enerjinin yaklaşık yüzde 28’i rüzgar enerjisinden sağlanmaktadır. Bu, gurur verici bir başarıdır. Aynı zamanda, Türkiye’nin rüzgar enerjisindeki başarısında sanayinin büyük bir rolü bulunmaktadır. Kule, kanat, dişli gibi rüzgar enerjisi bileşenlerinin birçoğunu Türkiye’de üretiyoruz. Bu durum, Türkiye’nin tercih edilen bir ülke olmasını sağlamaktadır. Bu da Türkiye’nin başarılı bir enerji politikası izlediğinin bir göstergesidir” şeklinde konuştu.

Dilek, güneş enerjisi konusunda ise daha fazla ilerleme kaydedilebileceğini ifade ederek, “Türkiye’nin güneş enerjisinde 11 bin megavata yaklaşması olumlu bir gelişmedir. Ülkemizin güneş potansiyeli oldukça yüksektir. Buna rağmen, bu rakamlar hala düşük seviyededir. Olmamız gereken noktanın çok gerisindeyiz. Ancak elde ettiğimiz başarılar büyük ölçüde takdir edilmelidir. Örneğin, 2014 yılında ülkemizde sadece binde biri kadar güneş enerjisi kurulumu bulunmaktaydı. Bugün geldiğimiz nokta gerçekten önemli bir ilerlemedir. İyi olan bir noktanın ötesine geçebiliriz. Güneş enerjisi konusunda daha iyi yerlere gelebiliriz” şeklinde konuştu.

Elektrikli araçların kullanımı konusunda ise Dilek, temiz enerji kaynaklarından elde edilen elektriğin iletim ve dağıtım altyapısının yetersiz kaldığını belirtti. Dilek, “Şu anki durumda, iletim ve dağıtım şebekemiz elektrikli araçların yüzde 10’luk bir payını karşılamaktadır. İçten yanmalı motorlu araçlara göre oran artsa bile, şebekemizin kapasitesi yeterli olmayabilir. Ancak yine de yatırımlar hızla devam etmektedir. Kamu da bu konuda doğru adımlar atmaktadır. Gözlemlediğimize göre elektrikli araçlar konusunda hızlı bir kırılma yaşanmaktadır. Dönüşüm yerine, kırılma yaşanıyor” şeklinde değerlendirmede bulundu.