Video Galeri
Doç. Dr. Cüneyt Narin, çeşitli hastalıkların domino etkisiyle kalp sağlığını tehdit ettiğini vurgulayarak böbrek hastalıklarının yüksek tansiyona, yüksek tansiyonun da kalp sağlığına zarar verebileceğini söyledi. Kalp sağlığını korumanın, diğer mevcut hastalıkları kontrol altında tutmayı ve tedavilerini aksatmamayı gerektirdiğini belirtti.
Acıbadem Kent Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin, böbrek hastalarının kalp sağlıklarını korumaları konusunda uyarılarda bulundu. Narin, böbrek atardamarının daralmasının böbreğin su ve tuz atım işlevini bozabileceğini ve buna bağlı olarak yüksek tansiyona yol açabileceğini ifade etti. Bu zincirleme durumun, vücutta su ve tuz tutulumuna neden olarak böbreklerin su ve tuz dengesini etkileyebileceğini açıkladı.
Narin ayrıca, böbreklerin hormon salgılamasında yaşanan bozuklukların, hipertansiyonun etkisini artırabileceğini ve kalp üzerinde olumsuz etkileri olduğunu söyledi. Yüksek kan basıncının, kalpte değişikliklere yol açabileceğini ve vücutta su ve tuz tutulumunu artırarak kalp yetmezliği belirtilerini güçlendirebileceğini belirtti. Bu durumun kalbin normal işlevselliğini bozarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini vurguladı. Ayrıca, böbrek hastalarında görülen minerallerin dengesindeki bozuklukların da kalp sağlığını olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Potasyum, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi minerallerin dengesizliğinin, kalp ritim bozukluklarına ve tedavisi zor olan aritmilere neden olabileceğini belirtti. Bu nedenle böbrek hastalarının kalp sağlığına özel bir dikkat göstermelerinin önemli olduğunu vurguladı. Düzenli takip ve uygun tedavi ile böbrek fonksiyonları ve kalp sağlığının kontrol altında tutulabileceğini belirtti. Su ve tuz dengesinin düzenlenmesi, kan basıncının kontrol altında tutulması ve mineral dengesinin sağlanması gibi önlemlerle genel beden sağlığının desteklenebileceğini ifade etti.
Öte yandan Doç. Dr. Narin, yüksek tansiyon tanısı almış hastalara da uyarılarda bulundu. Yüksek tansiyonun kalp yetmezliğine yol açabileceğini ve kalp damarlarında tıkanıklık oluşmasına neden olarak kalp kasını zayıflatabileceğini belirtti. Kalp duvarında kalınlaşma oluşmaması için tansiyon ilaçlarının düzenli kullanılmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Kalp duvarının kalınlaşması, kalp kasının yapısında anormal değişikliklere neden olabilir ve temel fonksiyonları olan ritmik çalışma ve verimli kan pompalama yeteneklerini etkileyebilir. Kalp duvarının kalınlaşmasının en sık görüldüğü durumlar hipertansiyon ve kardiyomiyopatilerdir. Kontrolsüz hipertansiyonun kalp duvarının kalınlaşmasına ve ilerleyen dönemde kalp yetmezliğine yol açabileceğini belirtti. Bu nedenle tansiyon yüksekliğine karşı uzman hekim kontrolünde düzenli tansiyon ilacı kullanımı ve tansiyon yükselmesine izin verilmemesinin önemini vurguladı.
Korse giyerken göbeğindeki futbol topu boyutundaki kitle ameliyatla çıkarıldı