Video Galeri
Kış aylarında cilt hastalıkları, Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Aynur Adıgüzel tarafından yapılan açıklamalarla gündeme geldi. Uzm. Dr. Adıgüzel, soğuk havalarda cildin kuruluk, çatlama, pul pul dökülme gibi sorunlarla karşılaşabileceğini ve egzama ile sedef gibi cilt hastalıklarının artabileceğini belirtti. Cildi soğuktan korumanın fiziksel önlemlerin yanı sıra yeterli miktarda su içmek ve mevsime uygun şekilde sebze ve meyve tüketmekle mümkün olduğunu söyledi. Egzama, sedef gibi cilt hastalıklarının yanı sıra pembe egzama ve atopik dermatit gibi farklı türlerinin de soğuk havalarda daha sık görüldüğünü ifade etti.
Kış aylarında cilt kuruluğu probleminin özellikle yaşlılarda daha yaygın olduğunu aktaran Uzm. Dr. Adıgüzel, nemin düşük ve havanın kuru olduğu bu dönemde sıcak banyo ve sert lifli kese yapmanın cildin yağ dengesini bozabileceğini vurguladı. Bu nedenle suyun sıcaklığının düşürülmesi ve banyo süresinin 20 dakikadan az olması gerektiğini belirtti. Cildin, sabun içeriği olmayan syndet, losyonlar ve duş jelleriyle temizlenebileceğini ve banyo sonrasında nemlendirici kremler kullanılması gerektiğini söyledi. Kuru cilt tipine sahip kişilerin ise alkol içeren tonik kullanmaması gerektiğini çünkü bu tür ürünlerin cildin koruyucu tabakasını ortadan kaldırarak kaşıntı, kuruluk ve egzama gibi sorunlara neden olabileceğini ifade etti.
Soğuk havalarda sıkça görülen cilt sorunlarından biri de pernio hastalığıdır. Bu hastalığın el, ayak, parmak uçları, kulak kepçeleri ve burun gibi vücudun uç bölgelerinde kızarıklık, ağrı, yanma ve kaşıntı gibi belirtilerle seyrettiğini belirten Uzm. Dr. Adıgüzel, soğuğa karşı önlem almanın önemli olduğunu ifade etti. Soğuk alerjisi veya soğuk ürtikeri ise soğuk hava veya suya maruz kaldığında ortaya çıkan alerjik reaksiyonlardır. Soğuk alerjisi olan kişilerin genellikle 4-5 derece sıcaklığın semptomları tetikleyebileceğini belirten Uzm. Dr. Adıgüzel, cildi örtecek giysiler giyilmesi, özellikle yüz bölgesinin korunması için şal benzeri ürünlerin kullanılması, eldiven ve ayakkabı kullanılmasının önemini vurguladı.
Uzm. Dr. Adıgüzel ayrıca soğuk yanığına dikkat çekerek, -2 ile -10 santigrat derece soğukta kalmanın deri ve diğer dokularda cilt hasarına yol açabileceğini söyledi. Soğuk ısırığına karşı önlem almanın önemli olduğunu belirtti ve su geçirmeyen kıyafetlerle vücudu korumanın önemini vurguladı. Özellikle küçük çocuklar ve yaşlılarda vücut ısısının iyi ayarlanamadığı için riskin daha yüksek olduğunu ifade etti.
Kalp ritim bozukluklarını tedavi eden merkez, hastaları iyileştiriyor