Video Galeri
Uzmanlar, son dönemde giderek artan ve oldukça tehlikeli olan şah damarı tıkanıklığı konusunda vatandaşları uyarıyor. Bu hastalık, bazen konuşma bozukluğu, kol ve bacaklarda his kaybı gibi semptomlar gösterebilirken bazen hiçbir belirti vermeden inmeyle sonuçlanabiliyor.
Türkiye ve dünya genelinde son zamanlarda en hızlı artış gösteren hastalıkların başında şah damarı tıkanıklığı geliyor. Uzmanlar, özellikle kalp krizi geçirmiş veya ailesinde kalp rahatsızlığı öyküsü bulunan, hipertansiyon, şeker hastalığı, yüksek kolestrol ve sigara kullanımı gibi risk faktörleri olan kişilerin düzenli tarama yaptırmalarını öneriyor.
“Hiçbir belirti vermeden büyük bir inmeye yol açabilir”
Medical Park Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Arsida Bajrami, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bazı insanlar şah damarı tıkanıklığını fark edebilirler çünkü bu damar ve diğer beyin damarlarının tipik semptomları vardır. Bunlar genellikle belirgin bulgulardır. Nörolojik açıdan da geçici veya kalıcı konuşma bozukluğu, kol veya bacakta his kaybı, görme problemleri gibi tipik belirtiler bulunur. Ancak şah damarı darlığı veya diğer beyin damar hastalıkları, bazen hiçbir belirti vermeden büyük bir inmeye yol açabilir” dedi.
Dr. Bajrami, şah damarı tıkanıklığı yaşayan hastaların mutlaka inme merkezlerinde tedavi görmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Bu hastalarda tanı koymak daha zordur. Özellikle ailede şah damarı hastalığı öyküsü bulunan kişilerin tarama yaptırmasını önemle öneriyoruz. Ülkemizde şah damarının inme ve inme tedavisi açısından farklı yaklaşımlar vardır. Sağlık Bakanlığı veya 112 tarafından hastaların hızlı ve doğru bir şekilde uygun merkezlere yönlendirilmesi ve deneyimli bir hekim grubu tarafından müdahale edilmesi son derece önemlidir. Vurgulamak istediğimiz nokta, şah damarı ve diğer beyin damar hastalıklarının özellikle inme merkezinde tedavi görmeleridir. İnme merkezi, 7/24 çalışan, uzman bir ekip tarafından yönetilen bir kurumdur. Şah damarı ve diğer damar hastalıkları olan hastaların inme merkezine başvurarak daha iyi bir tedavi yönetimi alacaklarını düşünüyoruz. Ayrıca bu hastalarda kalp krizi öncesi veya sonrasında kalp damar hastalıkları da eşlik edebilir. Bu nedenle risk faktörlerine sahip olan hastaların, yani yüksek tansiyon, yüksek kolestrol, şeker hastalığı, sigara kullanımı ve aile öyküsü bulunan kişilerin mutlaka inme merkezine giderek beyin damar hastalıkları taramasını yaptırmalarını öneriyoruz” şeklinde konuştu.
Son günlerde şah damarı tıkanıklığı nedeniyle sol bacağında ve kolunda hissizlik yaşayan ve sonrasında inme geçiren Reşat Kahveci, Çorlu’da bulunan bir hastaneye kaldırıldıktan sonra İstanbul’a sevk edildi. İstanbul’da yapılan doğru müdahale sonrasında tekrar sağlığına kavuşan Kahveci, “Cuma günü evde çalışırken kahve içerken birden sol tarafımın uyuştuğunu ve hareket ettiremediğimi fark ettim. Eşim hemen müdahale etti ve 112’yi aradı. İlk olarak Çerkezköy’deki bir hastaneye götürüldük, daha sonra buraya getirildik. Yapılan müdahaleler sonucunda şimdi sol tarafımı kullanabiliyorum” dedi.
Kahveci’nin daha önce bypass ameliyatı geçirdiğini ancak şah damarı kontrolünün yapılmadığını belirten eşi Kadriye Kahveci, “Cuma günü kahve içerken birden eşimin öksürdüğünü ve sol tarafının felç olduğunu fark ettim. Ağzının da çarpıldığını gördüm. Oksijen almasını sağladım ve hemen ambulans çağırdım, ardından Çerkezköy’deki bir hastaneye götürdük. İlk müdahaleler orada yapıldı, ancak devamının orada gerçekleştirilemeyeceğini söylediler. Daha sonra buraya getirildik. Yaklaşık 45 dakika süren bir müdahalenin ardından anjiyo yapıldı ve sol tarafında hiçbir sorun kalmadı, eski sağlığına kavuştu. Önceden eşim kalp krizi geçirip bypass olmuştu. Bu süreçte şah damarının da kontrol edilip tamamlanması gerektiğini buraya geldiğimizde öğrendim. Herkesin düzenli olarak kontrollerini yaptırması önemlidir” şeklinde konuştu.
Diş hekimi Yüksel: ‘Stresin sebep olduğu diş gıcırdatmanın oranı yüzde 90’dır’