Atasözleri ve deyimler, dilimizde sıkça karşılaştığımız ifadeler arasında yer alır. Atasözleri, geçmişten günümüze ulaşan ve mecazlı anlamlar içeren kalıplaşmış sözlerdir. Özellikle atalarımızdan günümüze miras kalan bu sözler, toplumun birçok yönünü yansıtarak derin anlamlar içerir. En çok kullanılan kısa ve uzun atasözü örneklerini öğrenmek için “Atasözleri ve Anlamları” içeriğimize göz atabilirsiniz.
Atasözleri, Türkçe dilinde sıkça karşılaşılan ifadeler arasındadır. Geçmişten günümüze ulaşan atasözleri, genellikle öğütler veren ve kalıplaşmış anlamlara sahip sözlerdir. Bu atasözleri bazen gerçek anlamıyla, bazen de mecazi bir anlam taşıyarak kullanılır. Topluma yönlendirici ve öğretici nitelik taşıyan atasözleri, bir toplumun duygularını, düşüncelerini, inançlarını ve kültür yapısını yansıtır.
Atasözleri Ve Anlamları
- Abanın kadri yağmurda bilinir. Anlam: Her şeyin bir değeri vardır. Bir şeyin gerçek değeri, ona gerçekten ihtiyaç duyulduğu zaman ortaya çıkar.
- Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke`de bulunur. Anlam: Herkesin ilgi duyduğu bir alanı, kendine özgü bir işi vardır. İlgi duyduğu alan ya da iş neredeyse kişi de orada bulunur.
- Abdala(dervişe) “kar yağıyor” demişler, “titremeye hazırım” demiş. Anlam: Yoksulluk ve sıkıntı içinde yaşayıp eziyet çekmekte olan kimseler, karşılaşacakları zor şartlardan endişe duymazlar. Çünkü onlar bu şekilde yaşamaya alışıktırlar.
- Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık. Anlam: Telâşla, sabırsızca ve ivedilikle yapılan işler genellikle kötü sonuçlar doğurur; kişiyi pişmanlığın içine iter.
- Acele ile menzil alınmaz. Anlam: Telâşlanıp ivmekle, sabırsız davranmakla daha çabuk sonuç alacağımız, başarı kazanacağımız sanılmamalıdır. Bilinmelidir ki her işin bir süresi vardır.
- Acele işe şeytan karışır. Anlam: Düşünüp taşınmadan, çabuk davranılarak yapılan işten iyi sonuç beklenmemelidir; o iş ya yanlış ya da bozuk olur.
- Acemi katır kapı önünde yük indirir. Anlam: Bir işin yabancısı olan, bir işe alışmamış, beceriksiz ya da anlayışsız kişi, kendisinden beklenen işi eksik yapar ve istenildiği gibi yerine getiremez; daha başlangıç anında veya en önemli yerinde işi bırakıverir.
- Acıkan doymam (sanır), susayan kanmam sanır. Anlam: Uzun süre bir şeyin yokluğunu çekip ona ihtiyaç duyan kimse, o şeyden ne kadar çok elde ederse etsin tatmin olmaz; kendisine yetmeyeceği duygusu içinde bulunur.
- Acıkmış kudurmuştan beterdir. Anlam: Bir şeyden uzun süre yoksun kalan kimse, onu gördüğü anda ele geçirmek ister; kendisinden geçercesine ona saldırır, sanki kudurmuş gibidir, gözü hiçbir şeyi görmez, tek düşündüğü uzun süre yokluğunu çektiği o nesnedir.
- Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur. Anlam: Bir kimsenin acınmasına yol açar, başkalarını ona merhamete getirirseniz, o kimse yerli yersiz yardım dilemeye başlar ve gittikçe arsızlaşır; bunun yanında kimilerinin hakkını kısar, emeklerinin karşılığını vermez ve onları aç-yoksul bırakırsanız, onlar da hırsızlık yapmaya başlarlar.
- Adam adamı bir kere (defa) aldatır. Anlam: Bir kimse, huyunu suyunu bilmediği bir kişiye bir kez aldanır; bir daha aldanmaz. Çünkü bir kez aldanmış ve ders almıştır. Artık kendini ona göre ayarlar, karşı tarafın düzenbaz olduğunu bildiği için tedbir alır, düzenbaz ne derse desin inanmaz ve tuzağına düşmez.
- Adama dayanma ölür, duvara (ağaca) dayanma yıkılır (kurur). Anlam: İnsanlar hayatları boyunca birbirlerine destek verirler, yardımcı olurlar. Ne ki her destek ve yardım sürek
- Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir. Anlam: Cesur insanların kararlı bakışları, korkakların sahip olduğu keskin kılıçtan daha etkilidir. Cesaret ve azim, kişinin yüz ifadesine yansır ve bu özelliklerle cesur insanlar, karşılarındakini etkileyip yıldırabilirler.
- Cins horoz yumurtada (iken) öter. Anlam: Değerli ve soylu bir kişi, henüz çocukken veya eğitim çağına gelmeden önce, potansiyelini ve başarılarını belli edebilir. Bazı insanlar, gelecekte başarılı ve etkili olacaklarını genç yaşlarda gösterirler.
- Çam sakızı, çoban armağanı. Anlam: İnsanlar, birbirlerini mutlu etmek için karşılıklı hediyeler verirler. Bu tür davranışlar, insanların birbirlerine yakınlaşmasına ve duygusal bağ kurmalarına yardımcı olur. Hediyelerin maddi değeri önemli değildir, önemli olan niyet ve düşüncedir.
- Çanağa ne doğrarsan kaşığına o çıkar. Anlam: İnsanın harcadığı çaba ve gösterdiği tavır, gelecekte karşılığını bulur. Hazırlık yapılan bir iş, daha sonra olumlu sonuçlar verir. İnsan ilişkilerinde de benzer bir prensip geçerlidir: İyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük bulur.
- Çanakta balın olsun, arı Bağdat’tan gelir. Anlam: Eğer elindeki mal değerli ve kaliteliyse, müşteri bulmak kolay olacaktır. Kaliteli ürün veya hizmet, nerede olursanız olun talep görecektir. Başarılı olmak için sadece kaliteli mal veya hizmete sahip olmak yeterlidir.