Kalp ritim bozukluklarını tedavi eden merkez, hastaları iyileştiriyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nde Uygulanan Yüksek Teknoloji ile Kalp Ritim Bozukluğu Tedavisi Başarılı Sonuç Veriyor

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği bünyesinde, yüksek teknolojik yöntemler kullanılarak kalp ritim bozukluğu tedavisi kesin sonuçlar veriyor. Kalp ritim bozuklukları en sık görülen ölüm nedenlerinden biridir ve artık Düzce ve çevresindeki hastalar için tedavi seçeneği sunulmaktadır. Kardiyoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Gökhan Coşkun, bir hastanın çarpıntı şikayetiyle hastaneye başvurduğunu ve başarılı bir ablasyon tedavisiyle hastanın sağlığına kavuştuğunu söyledi.

Kalp ritim bozukluğu, kalp atışının normalden hızlı, yavaş veya düzensiz olduğu durumlarda ortaya çıkar. Dr. Coşkun, normalde kalp atış hızının dakikada 60 ila 100 arasında olduğunu ve bu değerlerin dışında olan veya düzensiz olan durumlarda bir kardiyoloji uzmanına başvurulması gerektiğini belirtti.

Dr. Coşkun ayrıca kalp ritim bozukluğunun en yaygın belirtisinin çarpıntı olduğunu vurguladı. Hastaların kalbin çok hızlı veya güçlü attığını hissetme, kalpte tekleme hissi, baş dönmesi, sersemlik hissi, göz kararması, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve bayılma gibi şikayetler yaşayabileceğini söyledi.

Aritminin nedenlerinin kardiyak (kalbin kendisinden kaynaklanan) ve kardiyak dışı nedenler olarak ikiye ayrıldığını belirten Dr. Coşkun, kalp ritim bozukluğuna yol açabilen kalp kapak hastalığı, kalp krizi sonucu hasar görme, kalp kası hastalıkları ve doğumsal kalp hastalıklarının kardiyak nedenler olduğunu açıkladı.

Kardiyak dışı nedenler arasında ise tiroid bezi hastalıkları, diyabet, kansızlık, hipertansiyon, uyku apnesi, KOAH gibi akciğer hastalıkları ve bazı ilaçların yan etkilerinin bulunduğunu belirten Dr. Coşkun, sigara, alkol, madde bağımlılığı, uykusuzluk, stres veya kaygı gibi faktörlerin de kardiyak dışı nedenler arasında sayılabileceğini aktardı.

Dr. Coşkun, aritmilerin kaynaklandığı bölgeye ve kalp hızına göre sınıflandırıldığını ve tanı için EKG, Holter ve EPS gibi yöntemlerin kullanıldığını belirtti. Aritmi tedavisinde ise ritim bozukluğunun türüne, derecesine ve hastanın özelliklerine göre ilaç tedavisi, ablasyon veya kalp pili gibi çeşitli yöntemlerin kullanılabildiğini ekledi.

Dr. Coşkun, ablasyon tedavisinin ilaç tedavisine alternatif olduğunu ve sorunlu bölgenin tamamen ortadan kalkmasını sağladığını belirtti. Ablasyon işlemi sırasında kasık damarı içine yerleştirilen teller aracılığıyla kalbe ulaşılır ve ritim bozukluğuna neden olan odak tespit edildikten sonra sorunlu bölge dondurularak veya radyo dalgalarıyla yakılarak ortadan kaldırılır. Dr. Coşkun, ablasyon tedavisinin hastaların neredeyse tamamının 1 gün içinde günlük hayatına dönebildiği ve ilaç kullanma zorunluluğunu ortadan kaldırdığını söyledi.

Ablasyon tedavisinin girişimsel işlemlerde olduğu gibi bazı riskler içerdiğini belirten Dr. Coşkun, ancak hastalara sağladığı faydalar ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu risklerin oldukça nadir olduğunu vurguladı.