Coğrafi işaret potansiyelimiz Avrupa Birliği’nden daha yüksek

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Seda Genç, coğrafi işaret alan ürünlerin gelenekselliğini ve yöresel özelliklerini koruduğunu belirtti. Türkiye’de 2024 yılı itibariyle tescil edilmiş bin 267 gıda ürünü ve yaklaşık 642 adet de onay bekleyen başvuru olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Genç, “Ulusal tescil tek başına yeterli değil, uluslararası tescil de almalıyız. Ülkemizin AB tarafından tescile konu olabilecek potansiyel ürün sayısı diğer AB ülkelerinden daha fazla” dedi.

Coğrafi işaretler, ürünlerin kaynağı, karakteristik özellikleri ve coğrafi alan arasındaki bağlantıyı garanti eden kalite işaretleri olarak ön plana çıkıyor ve ürünlerin tarımına, gastronomisine ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunuyor. Türkiye’nin zengin mutfak kültürüne sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Seda Genç, “Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş bin 267 gıda ürünümüz bulunuyor. Bunlar arasında en çok yemekler ve çorbalar (414 ürün), işlenmiş ve işlenmemiş meyve ve sebzeler ile mantarlar (317 ürün), fırıncılık, pastacılık ürünleri, hamur işleri ve tatlılar (309 ürün), peynirler (40 ürün) ve çikolata, şekerleme ve türevleri (38 ürün) yer alıyor. Ayrıca yaklaşık 642 adet başvurunun onay beklediğini belirtmek isterim” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Seda Genç, coğrafi işaretli ürünlerin uluslararası tescilinin de önemli olduğunu sözlerine ekleyerek, “AB’de 18 adet coğrafi işaret tescili almış ürünümüz bulunuyor. Bunlar; Antakya künefesi, Antep baklavası, Ayaş domatesi, Aydın kestanesi, Aydın inciri, Bayramiç beyazı, Edremit Körfezi yeşil çizik zeytini, Edremit zeytinyağı, Ezine peyniri, Gemlik zeytini, Giresun tombul fındığı, Malatya kayısısı, Maraş tarhanası, Milas yağlı zeytini, Milas zeytinyağı, Suruç narı, Taşköprü sarımsağı ve Çağlayancerit cevizidir. Diğer AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında ise bu sayı yetersiz kalmaktadır. Ülkemizin AB tarafından tescil edilebilecek potansiyel ürün sayısı diğer AB ülkelerinden daha fazladır” dedi.

Prof. Dr. Seda Genç, coğrafi işaretli ürünlerin bölgesel ekonomik kalkınmada önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, “Yüksek katma değere sahip olan coğrafi işaretli ürünlerin daha etkin bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca, coğrafi işaretli ürünler üreticilerin emeğini koruyarak haksız rekabeti önler. Ülkemizin gastronomisi için coğrafi işaretli ürünler büyük önem taşımaktadır. Bu ürünler, tarıma dayalı üretimi destekler, yörenin zengin mutfak kültürünün sürdürülebilirliğine katkı sağlar ve kültürel mirası koruma altına alır. Coğrafi işaretli ürünler aynı zamanda gastronomi turizmi ve bölgesel ekonomik kalkınma için de büyük bir potansiyele sahiptir. Bu nedenle, coğrafi işaretli ürünlerin tanıtımı, bilgilendirme, pazarlama stratejilerinin oluşturulması ve denetim sisteminin kurulması önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

Ayrıca, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) verilerine göre, AB’de coğrafi işaretli ürünlerin fiyatının, coğrafi işareti olmayan ürünlere göre 2,23 kat daha yüksek olduğu belirtildi. Türkiye’de ise bin 267’si gıda ürünü olmak üzere toplam bin 490 adet coğrafi işaretli ürün bulunuyor. Bunların yanı sıra, 642 adet başvurunun olduğu ifade edildi.